Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Arslanağzı (Antirrhinum)

Resim
Bu yaz eşimle her bakışımızda, iltifat iltifat üzerine yağdırdığımız, gözümüze bayram ettiren bir çiçektir kendisi. Beyazlarının çok hoş hafif bir kokusu var. Eşim farketti, şahsen yıllardır ben hiç farkına varmamışım. Ben suladım, onlar açtı. Arada formları bozuldu budadım, yeniden açtılar. Balkonumu hiç yalnız bırakmadılar. Çiçekleri geçtikçe tepelerini hep kopardım, yoksa tohuma durup, çiçekleri verimsizleşiyor. Yaz sonuna doğru birkaçını tohum için bıraktım ki seneye ekebileyim diye. Ama ne yalan söyleyeyim, bu yıl ekmeyi düşünmüyorum. Neden mi? baharda pazara öyle çok geliyor ki, her rengi, her boyu... ben ekip, çimlendirme kaplarını oradan oraya taşıyana kadar, hazıra konmak daha mantıklı geliyor bana. Zira bahçem yok ki, iki balkon için alacağım 7-8 kök fide. Tohumdan ekince elimde onlarca fide oluyor, kimlere vereceğimi, nerelere dikeceğimi  bilemiyorum. Hem bu işten ekmek yiyenlere az da olsa destek olmuş oluyorum. Bu da benim küçük tesellim. :) Yaprak bitleri musallat oldu

Bodur Şebboy (Matthiola incana)

Resim
Ben bu bodur şebboyları ilk kez saksıda denedim ve bayıldım. Bir çiçek hem bu kadar güzel açıp hem de bu kadar güzel kokabilir mi yahu... hayran kaldım inanın. Seneye daha sık olup daha güzel görünecekler eminim. Bu sene gelişemezler korkusu ile aralıklı dikmiştim. Suyu ve güneşi çok seviyorlar. Gün içerisinde güzel kokuları baş döndürüyor ama akşam bir başka kokuyorlar. Aldığımda pamuklu bitlere rastlamıştım, hafif bir ilaçlı müdahale ile zararlıdan eser kalmadı. bir daha da hiç böceklenmediler zaten. Çiçek ömürleri çok uzun sürdü. Şimdilerde çiçekleri yok, bolca estetik yaprakları var. Seneye performanslarını çok merak ediyorum. Rüzgarda ikisi kırılınca, hemen yerlerini karanfille dolduruverdim. Saksıda boş alana tahammülüm yok. :) Her rengi bir harika. Birşeye dikkat ettim, beyazları diğerlerinden daha yoğun kokuyor. Eğer kışı sağ salim atlatırsa, seneye birbirinden güzel çiçeklerle,dolu dolu huzurumuza çıkıp bizi mest edecek.

Maviş, Geleneksel çan çiçeği (Campanula)

Resim
Geçen yıl çiçeğimi kaybettiğimde çok üzülmüştüm. Pek etrafta rastlamadığım bir tür olması ayrıca üzücüydü. Yaz başı, pazarda bu şirineyi görünce çok sevindim ve hemen aldım. Satıcı iki saksı getirip koymuş isteksizce. Eve geldiğinde güzelce temizleyip, ilaçladım. Sakin bir köşede yerine alışması için zaman tanıdım. Kısa sürede gelişti ve tomurcuklandı. Suyu çok seviyor. Yarı gölge, serin bir ortamda coştukça coşuyor. Kasım ayına geldik sayılır, benim mavişlerim hala açmaya devam ediyor. Gerisini siz düşünün. :) Seneye beyazından da dikeyim diyorum, çok yer kaplamayan, çiçeği eksik olmayan bir bitki. Kasım ayı geldi, çiçekler üç yapraklı açmaya başladı. Artık kışa hazırlanıyor galiba. Vitamin vermeye devam ediyorum, kasım ortası da bir tutam granül gübre veririm, kışı rahat geçirsinler. Bu arada ablacıım... açmayacak diye bana verdiğin mavişler de açtı, seneye saksıyı doldururlar. :)

Gelin Teli, Taşkıran (Strawberry Begonia), (Saxifraga stolonifera)

Resim
Bu bitkinin peşinde ne çok koştum tahmin edemezsiniz. Çocukluğumda makrome askılardan sarkıtır, minicik beyaz çiçekleri ile bakmalara doyamazdık. İlk çeliğini Çiğdem arkadaşımdan bulmuştum, yaz aylarında kargo ile göndermişti ama mevsimin sıcaklığı etkili oldu sanırım, ne yaptıysam tutturamadım. İkincisinde ise, Sevgili Aysel, bu çiçeği aradığımı duyunca, kendi için yeni dikmiş olduğu çiçeğini bana gönderdi. :)  gönderdiği mevsim kıştı ve hiç sorun yaşamadan tutturmayı başardım. Bu deneyimlerden edindiğim sonuç; Sıcak ve yoğun güneş bu bitkiyi olumsuz etkiliyor. Evet bitkim tuttu ve çok güzel gelişiyor. Her yerlerinden minik tellerini sarkıtmaya devam ediyor. Hatta o kadar çok kol uzattı ki, bir tane daha çelikleyip, anaç bitkiyi de askılı saksıya almanın zamanı geldi.   Saksısını değiştirmek zorundayım ama şimdi değil. Kışı atlattığında kendisi gibi süslü bir saksıya alacağım. Sakın gülmeyin.... Bu kadar peşinde koştuğum bir çiçeği bulunca, yaprağı

Ateş Çiçeği (Salvia splendens)

Resim
Her sene bahardan yaz ortasına kadar balkonumda bulundurduğum bir çiçektir. Aslında sürekli açan çok yıllık bir çiçek ama, yaz ortalarında formunu yitirip görselliği bozuluyor. Yarı gölge ortamları ve suyu çok seviyor. Ben bu yıl pastel kırmızı tonlarını seçtim, gözüme daha farklı ve hoş geldi. Asıl rengi parlak kırmızı. Mor rengine de sık rastlamaya başladım iki yıldır fakat edinmedim. Yaprak bitinin çok sevdiği bir bitki. Çiçekleri boru şeklinde olduğu için, içlerine konuşlanıp mutlu mesut yaşıyorlar. Ben popülasyon arttığında uçlarından budama yaparak, ilaçlıyorum, birşeycikleri kalmıyor. Sık dikilirse saksıyı doldurup çok hoş bir görüntü veriyor. Tek dikimde cılız geliyor gözüme. Ben diktiğimde çiçekleri çok fazla, yaprakları yok denecek kadar az oluyor. Parklarda gördüklerimin çiçekleri az, yaprakları fazla. Benim tahminime göre, parklarda gölge alanlara diktikleri için bitki yaprak geliştiriyor. Benimkiler balkonda güneşli ve açık alanda kaldıkları için devamlı açıyorlar.

Yelken çiçeği, Barış çiçeği (Spathyphyllum)

Resim
Çiçeğimin 8.yılı. Özel bir günde firmaya hediye gelmiş ve çoğu hediye çiçek gibi kaderine terkedilmiş, neredeyse tüm yapraklarını kaybettiğinde de benimle tanışmıştı. Güzelce ayıklama yapıp, iyi bir torf karışımı ile drenajı güzel bir saksıya almıştım hemen. O günden sonra hiç yaprak kaybetmedi diyebilirim. Zamanı geldiğinde zarif çiçekleriyle bana teşekkür ediyor. Çiçeklerinin sabah erken saatlerde, çok hafif tatlı bir kokusu var. Ev ortamından hiç dışarı çıkarmadım. Malum balkonlarım rüzgarlı, hava akımlarından etkilensin istemiyorum. 15 gün aralıklarla sıvı gübre takviyesi yapıyorum, artık saksısını değiştirmem mümkün değil. çok büyük bir saksıya sahip zaten. Daha büyük bir saksı daha almak istemiyorum, evde yer kalmadı, tadında bırakmalıyım. Seneye seyreltme yaparak rahatlatırım yine, her sene aynı şekilde yaşamasını sağlıyorum. Nemi seviyor, sabah güneşini 3 saat kadar alıyor, şikayetçi değil sanıyorum, yaprakları gayet canlı ve gelişimine devam ediyor. Yaprakları hayli büyük

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

Resim
ATAM İZİNDEYİZ

Telgraf çiçeği (Tradescantia zebrina)

Resim
Geçen sene yol kenarında ezilmiş olarak görüp, hemen sahip çıktım. Makasla güzelce çelik haline getirip papatyalarımın arasına sokuşturuverdim. O gün bugündür bizimle. Yayıldı, çiçek açtı. Diğer arkadaşlarıyla fırtınaya, güneşe direndi. Suyla bir sorunu yok, papatyalarıma yaptığım bakım, onunda hoşuna gidiyor. Tüylü mor yapraklarıyla, balkonuma ayrı bir hava katıyor. Yazın biraz gösterişini yitirdi ama şu anda gayet güzel. Yeni bir saksıyı hakediyor bence. Yeni resimlerini çektim, daha ayrıntılı görünecek şekilde, yakında yüklerim.

Cosmos

Resim
Klasik türüne bayıldığım halde, saksıda yetiştirilmeye pek de uygun olmayan bir çiçek. Uzun boylu olması, saksıda çabuk kırılmasına neden olmakla birlikte, yapraklarının zarif ama ince yapısı saksıda cansız duruyor. Pek çok kökün bir arada dikilmesi gerekiyor ki göz doyuran bir görsel sunsun. Ben tek kök diktim bu yıl, sürekli çiçek açıyor, çiçekleri de bir harika ama saksıya uygun olmadığı kanısına vardım. Bahçe ortamında daha sık dikilerek müthiş bir görsel şölen sunarlardı. Emin olun birgün bahçem olduğunda, bu zarif çiçeğin her renginden onlarca kök dikeceğim. :)

Buz Çiçeği (Mesembryanthemum)

Resim
O bir sukulent. Arsız dersem gücüne gitmez inşallah. Minik bir dal olarak başladığı hayatına, şimdi yerlere kadar sarkan ve mini çiçekler açan bir güzellik olarak devam ediyor. Daha öncede söylediğim gibi, ben sarkıcı ve yer örtücü bitkilere bayılıyorum. Suyu iyi tolare ediyor, diğer sukulentler gibi suya karşı hassas değil. Az güneş alan bir yerde duruyor ve gördüğünüz gibi sürekli çiçek açıyor. Gübre isteği yok ama, yine de gönlü kalmasın diye ona da veriyorum. :) Bahçe gibi bir yerde olsa, yerleri ne güzel doldururdu bir düşünsenize. Harika bir yer örtücü. Kimse yakınını kaybetmesin ama kaybedenler için de mezarlar için güzel kaplayıcı ve her daim güzel görünebilecek bir bitki.

Ortanca (Hydrangea)

Resim
Ortancam ikinci yılında. Bu yaz yapraklarında çok kuruma oldu. Her akşam nemlendirmeye özen gösterdim. Sıcaklardan dolayı stresli bir yaz geçirse de çiçek açmayı ihmal etmedi sağolsun. :) Yarı gölge ortamı seviyor. Serin havalarda mutlu oluyor. Su ihtiyacını toprağına göre belirliyorum, toprağı kurudukça suluyorum. Gübre takviyesini eksik etmeyip, ekstra demir veriyorum. Diplerinde ayrıca çivi ve gazoz kapakları var, az da olsa demir aldıklarını düşünüyorum. Aldığımda çok cılız ve kuruydu, o yüzden şu anki halinden hiç şikayet etmiyorum. Bana göre kendine geldi. Seneye daha güzel olacak benim alımlı kızım. :)

Yerkirazı, Altınçilek, Yenebilir Güveyfeneri (Physalis)

Resim
Bu sene ilk kez saksıda yetiştirmeye çalıştım. Çok hızlı büyüdü, dallar ve yapraklar verdi. Bulunduğu saksının belki 10 katı büyüklüğe ulaştı. Sonra ne mi oldu? Aşırı sıcaklardan akşama kadar çok su kaybedip solmaya başladı. Her akşam suladım ama akşam geldiğimde hep solmuş olarak buldum. En sonunda dayanamayıp kurumaya başladı, ne yaptıysam ayakta kalmasını sağlayamadım. Neredeyse bütün yapraklarını kaybettiğinde, budamaya karar verdim  ve acı son. Tamamen kurudu. Bitki yarı gölge, serin ortam ve bol su istiyor. Tadı pek damağıma hitap etmediği için, yetiştirmek için çok da ısrarcı olmayacağım. Bahçem olduğunda belki dostlar için birkaç kök yetiştirebilirim.

Gelincik (papaver Rhoaes)

Resim
Bu harika çiçekleri tanımayanınız var mı? Her sene olduğu gibi, bu sene de saksılarımdan birinde gelincik çimlendi. Ben de rahat bırakıp, o güzel çiçeklerini açmasını bekledim. Özel olarak ekmediğim için, özel olarak da bakım yapmadım. Papatyalarımın arasında, onların besinlerinden faydalanarak yaşadı. Zarif çiçekleri birkaç gün açık kalarak, gözlerimizi ve yüreğimizi okşadı ve her yıl olduğu gibi, bizlere hoş bir anı bırakarak, seneye geri  gelmek üzere, geldiği gibi gitti. :)

Koyun gözü (Gazania)

Resim
Hepinizin tanıdığı, parkları, bahçeleri süsleyen dayanıklı bir çiçek. Her nekadar dayanıklı olduğunu söylesem de, susuzluğa hiç tahammülü yok. Sürekli suladıklarımın arasında. Çok çabuk üreyen ve yayılan bir bitki, bu yönünü de ayrıca çok seviyorum. Tohumlarını özel olarak hiç çimlendirmedim, hep kendileri çıkıp çimlendiler. Hızlı büyüyorlar. Bol güneşi de seviyorlar, güneşi görünce açıp, neşeleniyorlar. Bu yıl çiçekleri iyice küçüldü, tekrar yenilemem gerekiyor. Çabuk geliştikleri için saksı yetiştiremiyorum. Ben de sürekli yenileyerek, aynı saksıda devamlılıklarını sağlıyorum. Kışa girerken, çiçekleri iyice azaldığında dipten derince bir budama yaparak, içeri alıyorum. Kışın yapraklarını tekrar çıkarmaya devam ediyor. Hatta açıyor bile. :) Akşama doğru çiçekleri kapanıyor. Pembe, beyaz, sarı, kırmızı renklerine de sahip olanlar var. Ben tek renk edinmiştim. 4 yıldır yetiştiriyorum, bizi kolay terk edecek gibi görünmüyor.

Kalp kalbe karşı (Ceropegia woodi)

Resim
Şu bitkinin sevimliliğine bakar mısınız? Adını haketmiyor mu? Yıllarca aradım bu çocukluk arkadaşımı biliyor musunuz? sonunda 3 yıl kadar önce agaclar.net'in güzel yürekli bir üyesinden temin etmem mümkün oldu, sağolsun. Bir sukulent türüdür kendisi. Özel bir muamele istemez, fazla sulamayın yeter. Fazla güneşi sevmiyor, yarı gölge bir ortamda, kendisini unutmanız yeter.O kendi kendine büyüp gidiyor. Bitki uzamaya çok müsait. Dallarını 4 kez rafa dolamama rağmen, hala yere değme hevesi devam ediyor. Toprağa yakın yerlerinden minik nohut büyüklüğünde yumrular oluşturuyor, toprakla buluşturmanız yeni yavrular oluşması için yeterli. üremek için ekstra bir gereksinimi yok, bir dal bile yetiyor.  Bol çiçeklenen bir bitki, gösterişsiz ama çok ilginç çiçeklere sahip. Yaprak altları bordo bir renge sahip, yaprakları beyaz damarlı ve etli. Çiçekleri de aynı renklere sahip.  Kışın bu kadar çok birbirine girmiş bir bitkiyi, nasıl çözüp de muhafaza edeceğimi bilemiyorum. Güzel çiç

Sütağacı (Euphorbia trigona)

Resim
En sağda ikili olarak uzayan güzellik, benim süt ağacım. :) Sevgili Hazel vermişti geçen kış. huyunu suyunu bilmeden birkaç yer değişimi yaptım. yaprak vermeye başladığı yerde bıraktım, muhtemelen yerini sevdi diye. Soğuğu sevmediğini çok iyi biliyorum, kışın güneş aldığı yerde olmasına rağmen hiç gelişmeden beklemiş, hatta yapraklarını kaybetmişti. Sıcakların artmasıyla, yarı gölge bir yerde kendini yenileyip gelişti. Suyu sevmiyor, mümkün oldukça az sulamak gerek. Diğer bitkilerle birlikte gübreleme yapıyorum ama işe yarayıp yaramadığını bilemedim henüz. Hala çözemedim özellikleri var, bu kadar çok yaprak çıkarıyor olması nem oranının yüksek olmasından mı, yoksa mutlu olduğundan mı bilmiyorum. Üzerinden bir kış daha geçsin, gelişmelerine göre değerlendireceğim. Ne yazık ki gözünün içine bakarken, fırtına bir sapını kırıp atmış yere. Akşam bulduğumda hayli pörsümüştü. Hemen suya aldım fakat bu şekliyle tekrar kök verebileceğine inanmıyorum. Dua edeyim köküyle söküp

Aşkın gözyaşları, Binlerinannesi, Gözyaşı çiçeği (Kalanchoe Daigremontiana)

Resim
Çok sevdiğim sukulent türlerinden, arsız bir çiçektir. Yerel adlarından birinin de "Binlerin annesi" olduğunu öğrendim. Geçen sene inanılmaz güzel bir formu vardı. Tek sap olarak güçlü bir gövdeye sahipti. Bir senedir ağacının bonsai yapılmış halini andırıyor, özellikle eşimi hayran bırakıyordu. Çiçeklenip geçtikten sonra yaprakları dökülüp, şekli bozuldu, ben de budadım. Bu yıl budanan tek sapın yerinden onlarcası çıktı. Eski estetik formundan eser yok ama bu yıl da farklı bir görsellik sunuyor bize. Kaybetmekten korkmadığım türler arasındadır, zira yapraklarından dökülen minyatür bitkiler, düştüğü yerden kök salarak kısa sürede yetişiyor. Bir kez saksınıza dikin ve devamı için endişelenmeyin. :) Şu aralar çiçeklenme dönemine girdiği için yaprak araları açıldı. Geçen seneki gibi heybetli çiçek açmayacak muhakkak ama yine de dört gözle bekliyorum. Seneye başka saksılarda çimlenen yavrularına şans verip, anaç bitkiyi bahçeye indireceğim. Tazelemem gerekiyor artık. Bu b

Kurdela çiçeği (Chlorophytum comosum)

Resim
Bu bitkim de yaklaşık 10 yıllık.   Arsızlığını da, duruşunu da çok seviyorum. Nereye koysanız oraya uyum sağlıyor. Ben bu kadar kalender çiçeğe hiç rastlamadım. Nemi seviyor, ama sulamayı unutsanız bile yaşamaya devam edip, suladığınızda kendine geliyor. Öyle söylüyorum diye sakın her şeye tahammül eder sanmayın, aşırı sularsanız rizomlarını çürütürsünüz. Havadar ve güneş gören bir yerde yaşarsa, zarif beyaz çiçekler açıp sizi mutlu edecektir. Çoğaltması da çok kolay, kurdela tabir ettiğimiz uç yavrularını suda veya toprakta çok çabuk köklendirebilirsiniz. İsterseniz ayırma yöntemi de iyi sonuç verir. Bu yıl anaç bitkilerimi bahçeye indirdim, aşırı büyümüş, saksıda kıpırdayacak yerleri kalmamıştı. Bu resimdeki kurdelem bu yaz dikildi, gördüğünüz gibi çok hızlı büyüyor. :) İlk yılında çiçek bile açmıştı ama fotoğraflarını çekmemişim. Malum, işten akşam geliyorum ve fotoğraf çekmeye fırsatım olmuyor. Hafta sonu ancak aklıma gelecek de, çekeceğim.

Çiğdem, Vargit (Crocus)

Resim
Çocukluğumu en yoğun hatırlatan çiçeklerden biridir. Çok anım vardır çiğdemlerle...elimize çiğdem kazığı diye ucunu sivrilttiğimiz çomaklarla, elimizin kavrayabileceği kadar büyük taşları alır, çiğdem kazmaya giderdik. Büyüklerimiz öğretmişti bize. Yumrularının herhangi bariz bir lezzeti olmasa da yemeye çalışırdık,  çocukluk işte...bir oyundu bize göre... O kadar sert zeminde yetişirlerdi ki, çocuk ellerimizle kazmak için, kaç kez parmaklarımız kan toplamıştır. Öyle de güzel açarlardı ki; Sarı, turuncu, pembe, beyaz, ... en çok pembe olurdu çayırlarda... Şimdi hem bizler hem de büyüklerimiz bu çiçekleri mümkün oldukça koruyor ve yetiştiriyoruz. Zaman değişiyor ve insanlar bilinçleniyor. Gerçi "o çayırlar kaldı mı kide, doğal olarak yetişsin" dediğinizi de duyar gibiyim. Gelelim nasıl yetiştirdiğime; Elimde sadece sarısı mevcut, fazlasını edinmek istemedim, saksı bitkisi değil malum. Şimdilik saksıda, kıt imkanlarla yetiştirmeye çalışıyorum. Güneşi seviyor, toprağının