HAYATA TUTUN - Gıda hazırlama, bitki yetiştirme ve yaşamsal pratik bilgiler içerir

Şu an inanılmaz derecede yorulmuş ve üşümüş haldeyim. Gece geç gelip, ilgilenemediğim için, sabahtan balkondaki çiçeklerime bakmaya çıktım. Solmuş görünüyorlardı. Birinin de dibindeki çubuk gevşemiş, çıkarıp geri sokayım derken, 20 litrelik saksı büyük bir gürültü ile yere düştü ve paramparça oldu. :( Geceki soğuk havadan dolayı plastikler kıtır kıtır olmuş, dokunduğunuz yer elinizde kalıyor desem, abartmış olmam. Ben düşünememiştim tabii, plastiklerimin ömrünü tamamlamış olabileceğini. Bu kışa denk geldi. Sabah sabah bana iş çıkmış oldu. Önce kırıkları toplayıp, çiçeklerin kalan dallarını ayırıp çelikledim, bir kısmını oraya buraya diktim, sonra da balkonun heryerine saçılan onca toprağı temizledim. Bütün saksıları kibarca yukarılardan indirip bir köşeye istifledim. Yerde geçirecekler kışı artık. Tekrar aynı kazayı göze alamam. Seneye onlarca saksı yenilenecek maalesef. Tüm bunlar keyfimi kaçırmış da olsa, hemen toparlanıp, bir çay demledim ve günün geri kalanını kurtardım.

kKaydımı yayınladıktan sonra, fırtınanın kapıları bile zorladığını farkedince  koşup balkonlara baktım. İnanamadım. Zararımın bilançosunu veriyorum; 1 Adet begonya saksısı 1 Adet süs nanesi saksısı 1 Adet balkon terliği  ARTIK YOKLAR... Kırılan dallara üzülmedim bile... Hep fırtınadan dert yanardım da, bu kadarı bana pes dedirtti inanın. Hafta sonu saksılarımın hepsini içeri taşıma kararı aldım. Bu kadar zarar yeter bana... :(

Başlıkta yazdığım gibi, bir yanda bahar gelmiş gibi yemyeşil çayırlar, rengarenk çiçekler görüp heyecanlanıyoruz, diğer yandan da giderek şiddetini artıran fırtına ve ara ara yağan yağmurlarla afallıyoruz. Biz mevsimlerin dengesini gerçekten bozmuşuz, birilerinin çıkıp ispat etmesine gerek yok artık, değişimi hepimiz gözümüzle görebiliyoruz... Umarım en kısa zamanda dünya çapında köklü çözümler bulunur da, en azından daha ileriye gitmez. Son zamanlarda hava genelde puslu, bir kaç kare resim çekmeyi denedim, bugünün anısına...

Hafta sonu harika güneşi görüp, bütün çiçeklerimin bakımını yaptım, saksılarını değiştirdim, bir sürü çelik diktim... Ne mi oldu?  Ertesi sabah şiddetli fırtına ile uyandık. Bütün gün deli gibi fırtına vardı ve ben sürekli dua ettim herzamanki gibi... çiçeklerimin hepsi yeni bakım görmüştü toparlanmaları için zamana ihtiyaçları vardı... Akşam oldu...geldiğimden beri gidip gelip balkona bakıyorum. Hepsinin toprağını oynatmıştım bakım esnasında, henüz kökler yerine alışamadan fırtına çıldırmış gibi sarsıyor bitkilerimi... Bir günde havanın bu kadar değişmesine inanamıyorum. Ama hata bende, keşke hava raporlarına bakıp da girişseymişim. Tam içim rahatladı, çiçekler rahatladı derken... Dilerim kökleri zedelenmeden, yeni dallar kırılmadan hava sakinleşir. Ben bu balkonlarla daha çoook savaşır, yorgun düşerim... Resimlerde gökyüzü ne kadar hoş ve masum görünüyor değil mi? Benim balkonda kıyametler kopuyor.

Bugün sabahtan beri hava zindan gibi karanlık. Kolay kolay ruh halim havaya göre etkilenmez fakat, balkondaki çiçekleri saksıları düşünüp, elimden birşey gelmedikçe, bugün benim için çok zor geçti. Her an saksıları uçuracak, çiçekleri kıracak, ortalığı harman edecek diye yüreğim ağzımdaydı. Eve geldim, ne mi oldu? Dehşet bir fırtına başladı. İnsanlara, hayvanlara zarar verecek korkusuyla, çiçeklerimin korkusunu unuttum gitti bile. Zaten balkonlara çıkmam mümkün değil, kapıyı bile açamıyorum fırtınanın gücünden. Herkes için çok dua ediyorum, umarım kimsenin canı yanmaz. Fotoğraf çektiğim bu yer, şehir merkezi sayılabilecek bir yer, otoban girişine yakın. Yağışın şiddetini ifade edebiliyor sanırım. Yağarken çektiklerim, bu kadar görünür fotoğraflar olmadı maalesef. Su altı fotoğraf makinam olsa belki daha iyi bir çekim yaparmışım. :( İkinci fotoğrafta önümüzdeki araçlar yolda kaldı. Biz geri dönebildik. Burası İzmir. ? 

Soğuk ve yağmurlu olmasına rağmen, çok güzel bir gün. Heryer misler gibi toprak kokuyor. 1 yıldan uzun bir süredir, beni yansıtabilecek uygun bir bloğu nasıl oluşturabilirim diye düşüne düşüne hep beklemeye almıştım. Hatta bir ara sayfalarca oluşturduğum kayıtları birgünde silip yeniden başlamıştım. :) Sonra baktım ki mükemmeliyetçilik derken, en uygunu derken, hayatı ve paylaşımı kaçırıyorum. Karar verdim artık başlıyorum. İyisiyle ve kötüsüyle.:) İşte yağmur... Böyle havaları gördüğümde nedense hemen makinama sarılıyorum. Profesyonel değilim, gözümün gördüğü kadar güzel çekemiyorum ama yine de beni tatmin ediyor işte... Yağmuru seviyorum.  :) Bu alttaki ve üstteki görüntüler de, gün bitimi balkonumdan çekebildiklerim. Çekebildiklerim diyorum, zira çok rüzgar vardı.