Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Evde orkide bakımı, en yaygın orkide türü Palenopsis ( Phalaenopsis Orchid)

Resim
Uzun zamandır, orkide türlerine ilişkin oluşturduğum albümü yayınlamak istiyorum fakat, kısaca bilgi vermeden de başlamak uygun olmayacaktı. Orkide dünyası da çok geniş olduğu için, bir türlü cesaret edemedim, o nedenle de yüzeysel geçip, detaylarını açacağım diğer kayıtlara bırakmaya karar verdim. Evde yetiştirmesi en kolay orkide olduğu için, şimdilik kısaca Phalaenopsis türü hakkında bildiklerimi aktarayım. Belirgin başlıklara ayırırsam, anlaşılması daha kolay olacak sanırım. Işık isteği : Güneşi direkt almadan, süzülmüş ışığı seviyor. Yarı güneş alan ya da perdelenmiş bir pencere arkası iyi olur. Sıcaklık isteği : Bu grup için sıcaklık aralığı 20° - 26°'öneriliyor. Kışa girerken 1 aya yakın bir süre gece sıcaklığı 5-6 derece daha düşük bırakılırsa, sonraki çiçeklenme döneminin daha verimli geçeceği söyleniyor ama ben hiç denemedim. Nem isteği: "Küçük çiçeklerde, nemin en az %50 olması gerekirken,  daha büyük bitkiler, 30°'ye kadar dayanabilir

Alisyum (Alyssum) Balköpüğü, Polen çiçeği, Kuduz otu, Ballıca...

Resim
Şaka gibi değil mi?  Hala açıyorlar. Onları saksılarda açmış olarak görmeye o kadar alışmışım ki, artık bana çok normal ve sıradan geliyor. :)) Saksıları hiç boş bırakmadılar, tohum yaparken bile uçlarından çiçek açmaya devam ediyorlar. Bu bitkiyi bahçede yayılıcı olarak, saksıda kapatıcı olarak keyifle yetiştirebilir, mis gibi kokusuyla bütün kelebekleri ve arıları üstüne çekebilirsiniz. O suya ve bol güneşe aşık ama siz de ona aşık olacaksınız. Yer sorununuz yoksa, bolca renk seçeneği var. Bahara onlar için çok güzel planlarım var. Böyle mütevazi ve güzel çiçekleri daha iyi değerlendirmeliyim, öyle değil mi? Bahardaki mis kokuları yok artık, zaten fazlasını da beklemiyorum, bunca zamandır açıyorlar, daha ne bekleyebilirim ki... 

Karanfiller kışın açar mı? (Dianthus)

Resim
Bu misler gibi kokan geleneksel karanfilim, kışın soğuklarında bile açıyor. Çiçek büyüklükleri değişmeden ve kokusunu yitirmeden devamlı açıp, beni mutlu ediyor. Bütün bitkilerimde olduğu gibi onu da bir kenara dinlenmeye bırakmıştım. Hiç ilgilenmiyorum, sulamıyorum. Yağmur suları ve güneş onun aradığı şeydi sanırım, bakalım baharda ne sürprizler yapacak...   Diğer türleri pas hastalığına oldukça açık olmasına karşın, bu tür daha dayanıklı ve zararlılara dirençli. Rengi de, kokusu da, görünüşü de harika, dayanıklı olması da cabası, daha ne olsun...

Uzun süre çiçekli kalan Çeşme Papatyaları (Argyranthemum Dark Pink)

Resim
Tek kelime ile muhteşemler. Yazdan beri çiçekleri hiç eksilmeden açıyorlar. Yaprak yapılarına zaten hayranım, bir de şu şeker çiçekleri yok mu? Mest ediyorlar beni... Farklı renk seçenekleri var ama ben pembesine ayrıca aşığım. Soğuklar, yağmurlar, fırtınalar... balkona çıkamıyorum. Uzaktan şöyle bakıp, iç çekiyorum o kadar. Ama çiçeklerim, bana mısın demiyor. Bu papatyalar suyu çok seviyor, sulandıkça açıyor ve mutlu oluyorlar. Bir cesaret çıkıp, kuruyan çiçeklerini güzelce budayıp temizledim. Tohum yapmak için zahmet etmesinler, daha güzel açsınlar istedim. Temizledikten sonra fotoğraflamayı unuttum. :) Ahh bir bahar gelse... Şu aralar pek birşeye zaman ayıramıyorum ama hayal kurmak için herzaman vaktim var. :) Onlar için de hayaller kuruyorum. Havalar düzelsin hele, bakın neler yapacağım... 

Kasımpatı yılda iki kere açabilir.

Resim
Ben kasımpatlarını çok seviyorum. Hem acı kokularını, hem de şirin şirin, rengarenk açan çiçeklerini... Tamamı açıp bittiğinde, derin bir şekilde budadığım çiçeklerim dinlenmeye geçtiler. Dinlensinler diye kenara alırken bir de ne göreyim...bu aceleci şirine hemen oradan başını uzatıp merhaba demiş. :)) Arkadaşlarına yetişememiş, tek kaldı ama, özel olduğunu da hissettirdi. Assolistim benim. :)) Kasımpatları budama ve kısagün uygulaması ile yılda iki kere keyifle açabilirler. Kısagün uygulamasını sonraki kayıtlarda detaylı anlatacağım.

Japon küpelisi (Kohleria) Kışı sıcak iç mekanda geçiriyor.

Resim
Bugünlerde çok yoğun çalışıyor, acelesi var galiba. :)  Eeee... bahara ne kaldı şurada... Her yerinden çıkan minik sürgünler var, diğerleri fotoğrafta fark edilmez diye, en belirgin olanının fotoğraflarını çektim. Evin en sıcak odasında, hafif güneş alarak baharı bekliyor. Gerçi şu aralar güneşin açısı değiştiği için yetersiz geliyor ama, azıcık sabredecek artık. Suyunu çok dikkatli vermek, yapraklarına değmemesine dikkat etmek lazım, tüylü yapraklı bitkiler bu konuda hassas oluyor, bir de yumru ve hassas kök yapısı olduğunu düşünürsek.... Kontrollü gübre verilecekse, bu işlemi bahar ve erken yaz aylarında yaparsanız iyi olur. Dinlenme döneminde az sulayacağınız için yeterince alamayacak ve toprağa yük olacaktır. Bitkimizin çok fazla türü ve rengi var, benimki klasik olan türü. Ev şartlarım diğer hassas türlerine uygun olmayacağı için sayılarını artırmayı tercih etmedim.

Maviş Çiçeği (Canpanula) kış bakımı

Resim
Bu yıl mavişim fazla yaprak kaybetmedi, sadece çiçek açan dallarına veda etti o kadar.  Önceki yıllarda neredeyse hepsini kaybeder, yeniden sürgün verirdi. Sanırım çiçeklerini erken budamam ve havaların sıcak gitmesi etken olmuştur. Çok soğuk havalarda içeri almıştım, şimdi balkonda duruyor.  Öğle sonrası bol bol güneş alıyor, keyfi yerinde. Kışın dinlenmeye geçtiğinde, ölüyor diye düşünmeyin, bitki dinlenmeye geçerken anaç dallarını kurutup, toprak altına çekilebiliyor. Don olmadığı sürece, bitki kışı dışarıda geçirebilir, bahar başlangıcında tekrar yaprak ve filiz verip uyanışa geçer. Bitki serin iklim arar ve sıcak havalarda çabuk bozulur. su ihtiyacı fazladır ama sıcak havalarda da aşırı sulama mantar hastalıklarına sebep olabilir. Dinlenmeye geçtiğinde suyu azaltmalı ve besin takviyesini kesmelisiniz, besin ihtiyacı gelişme döneminde olacaktır, bir kere dengeli gübre vermeniz yeterlidir. Kumlu, geçirgen bir toprakta uzun yıllar sizinle birlikte olur. Torf grubu, bu bitki içi

Graptopetalum çiçeklenme döneminde...

Resim
Bu dünya güzeli çiçeği ilk diktiğimde, sadece tek yapraktı. Daha önce görüntülerinde de gelişimini farketmişsinizdir, bahsi geçmişti. Tek bir etli yaprağı, toprağa dokunduruvermiştim. Öyle bir yaşam azmi var ki, bulunduğu yerde hemen kök salarak toprağa tutundu. Yaprağın kopan kısmında, minyatür bir bitki oluşturup, onu besledikten sonra, yaprak tamamen kuruyup, görevini tamamladı. Bu süre zarfında, yaprağı çürütmeyecek kadar sulama yaptım., zira su ile arası iyi değil. Sonraki zamanlarda da çok az sulama yapıyorum tabi. Yaz kış öğleden sonra tam güneş alan bir mekanda, dışarıda duruyor. Tam güneş sadece yapraklarını biraz kızartıyor, onun dışında zararı yok. Çiçekleri gösterişsiz ama zarif. Ben kendisini yapraklarının dekoratif yapısından ve hızlı gelişiminden dolayı tercih ediyorum. Gübre ihtiyacı yok denecek kadar az.  Yaz başı ve kış başı biraz granül gübre ile çok mutlu olabiliyor. Çiçek açmaya ocak ayı ortalarından itibaren başlıyor. Çiçekleri gösterişsiz ve kokusuz. A

Bodrum papatyaları açmaya başladı...

Resim
Havaların serin gitmesi, bodrum papatyalarımın çok hoşuna gidiyor. İlk çiçekler görünmeye başladı ve geride pek çok tomurcuk sırasını bekliyor. Asla susuzluğa tahammülü olmayan bu güzel bitki, gelişip serpilmek için geniş yüzeyleri seviyor. Şu anda dikili bulunduğu saksı, 14 litrelik geniş yüzeyli bir saksı.  Kasım ayında anaç bitkiyi tamamen kökleyip, yeni çelikler ayırarak tekrar saksıya dikmiştim, çok çabuk saksıyı tekrar doldurdu ve açmaya başladı. Bu güzel çiçek çok arsız ve hızlı gelişen bir tür. Saksıya dikildiklerinde sık sık tazenlemeleri gerekiyor. Kendi halinde bırakıldıklarında, yapraklar ve çiçekler küçülerek dar alanda, kökler dışarıya çıkarak kötü bir görüntü sergiliyorlar, sonrasında kurumalar başlıyor. Yarı gölge alanlarda güzel gelişen bir çiçek, tamamen güneşsiz kalırlarsa gelişme bozuklukları gösteriyor. Kış şartlarında bulunduğu yer, öğlen saatlerinden akşama kadar güneşi tam alıyor. Yazın sadece sabah güneşi alabileceği bir yerde yetiştiriyorum. Topra

Ev sarmaşığı (Pothos), kalender güzelim benim...

Resim
Havaların soğuması ile birlikte, oda ısısını yüksek tutmaya başladık. Güneşin de açısı değişdi, sabahtan öğlene kadar odayı pırıl pırıl aydınlatıyor. Bu durum sarmaşığımın çok hoşuna gidiyor tabi... yeni sürgünleriyle durumdan ne kadar memnun olduğunu ifade etmeye çalışıyor. :) Kasım ayından beri hiç besin ve vitamin vermedim, kendi haline bırakıp, toprağı kuruduğunda sulamakla yetiniyorum. Yapraklarına su spreylenmesi hoşuna gidiyor, ama ben iş temposu ile şu aralar bunu ihmal ediyorum. Bulunduğu ortamın fazla nemli olmamasına, toprağının da kurumamasına dikkat ediyorum zira, havadaki nem arttığında dallarından kökler çıkararak pek hoş olmayan bir görüntü sergiliyor. Bir kaç yıl önce bunu tecrübe etmiştim, Dallarından çıkan kökleri havadaki nemi yakalamak için hayli uzamış ve sarkmıştı. Önceki yıllarda, odanın tavanına sardırmıştım, odayı iki kez dolanmıştı. Ben dolu dolu halini daha çok sevdiğim için, kendi ekseni etrafında toplayıp,sardırıyorum. Seneye bir boy büyük bir saksı

Aşkıngözyaşları, (Kalanchoe Daigremontiana) tohum yapıyor ama ne gerek var. :)

Resim
Şubat ayının ilk haftası ve çiçeğim yeni tohum bağlamaya başladı. Tohum yapmasına izin verecek miyim?  O kadar çok çimlenmiş yeni fide var ki, tohumların olgunlaşmasını beklesem, onca tohumu ne yapacağım...En minik gözyaşı bile hemen fideye dönüşüyor, olmadık yerlerde fideler oluşuyor...Şöyle söyleyeyim, su giderlerinde bile yaşam kurmuşlar. :) Sanırım budayıp, seneye sağlıklı ve güçlü girmesini sağlayacağım. Anaç bitkiyi bahçeye indirip, yeni fidelere şans vererek tazelemek niyetindeyim. Eş, dost için de fidelerinden ayırdım tabi. :)) Dibinden çok sağlıklı yeni sürgünler geliyor. Bahçede kocaman bir ağaçcık olacak eminim.  :)

Sedum Palmeri klasik bir tür, çok uzun süre çiçekli kalıyor...

Resim
Sedum Palmeri, bilinen en dayanıklı sukulent türlerinden biri. Hava sıcaklığı eksilere düşmediği sürece soğuklardan etkilenmiyor, susuz kalsa da sabırla sulamanızı bekliyor, gübre gereksinimi yok, yer seçim derdi, kaprisi yok ama her sukulent gibi, bu da açık hava ve biraz güneş istiyor elbette. Kasım ayından beri çiçek açmaya devam ediyor. Sulamıyorum desem yeridir. Yapraklarında pörsüme fark edersem azıcık suluyorum, şu aralar da ihtiyacı olmuyor, havalar yağışlı, nem oranı yüksek, bitkiyi çürütmek istemem. Yuvarlak saksıda harika bir formu vardı, bu yıl daha büyük ve dikdörtgen bir saksıya alınca, yayılıp gelişti ama formu da bozuldu. Seneye yuvarlak saksıya dönüş yapacağız.  Benimkiler bütün gün tam güneş alıyor. Gübre gereksinimi az, mütevazi bir çiçek ama ben toprağı besinsiz kalmasın ve uzun süre benimle kalsın diye ihmal etmeden gübreliyorum. Kasım ayına girerken azıcık çok amaçlı granül gübre vermiştim, memnun oldu sanıyorum. Buralarda çok yaygın bir çiçek. Neredey