Kayıtlar

Balkon etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İzmir'den Son Dakika!

Şu an inanılmaz derecede yorulmuş ve üşümüş haldeyim. Gece geç gelip, ilgilenemediğim için, sabahtan balkondaki çiçeklerime bakmaya çıktım. Solmuş görünüyorlardı. Birinin de dibindeki çubuk gevşemiş, çıkarıp geri sokayım derken, 20 litrelik saksı büyük bir gürültü ile yere düştü ve paramparça oldu. :( Geceki soğuk havadan dolayı plastikler kıtır kıtır olmuş, dokunduğunuz yer elinizde kalıyor desem, abartmış olmam. Ben düşünememiştim tabii, plastiklerimin ömrünü tamamlamış olabileceğini. Bu kışa denk geldi. Sabah sabah bana iş çıkmış oldu. Önce kırıkları toplayıp, çiçeklerin kalan dallarını ayırıp çelikledim, bir kısmını oraya buraya diktim, sonra da balkonun heryerine saçılan onca toprağı temizledim. Bütün saksıları kibarca yukarılardan indirip bir köşeye istifledim. Yerde geçirecekler kışı artık. Tekrar aynı kazayı göze alamam. Seneye onlarca saksı yenilenecek maalesef. Tüm bunlar keyfimi kaçırmış da olsa, hemen toparlanıp, bir çay demledim ve günün geri kalanını kurtardım.

İzmir'de kar yağıyor...

Resim
Ne yalan söyleyeyim, uzmanlar ne kadar söylese de, İzmir'de kar yağacağına pek ihtimal vermiyordum. Alışıldık bir durum değil haliyle. Ama dedikleri oldu, hem de fazlasıyla... onlar karla karışık yağmur dedi, sabah dedikleri oldu. Ama şimdi kara döndü...lapa lapa kar yağıyor. Önce yağmurla yağdığı için, muhtemelen birikmeyecek, ama olsun... kaç zaman sonra kar gördük. :) Bir yandan seviniyorum, hayatın doğal akışını yakaladık diye, bir yandan da üzülüyorum, çiçeklerimin büyük bir bölümünü içeri alamadım diye... Dün hassas olduğunu bildiğim bütün çiçeklerimi içeri almaya çalıştım. Tıkış tıkış içeride baharı bekleyecekler. Bir saksı alacak yer kalmadı içeride. Bitki nüfusumun büyük bir bölümü dışarda kaldı. Normal şatlarda soğuğa dayanıklı bitkileri bıraktım fakat, benim balkondaki rüzgarı hepiniz biliyorsunuz, umarım uyum sağlayıp direnç gösterirler, bu sene yapabileceğim hiç bir şey yok. Gözümü yumup metanetli olacağım. Henüz sizlerle tanıştıramadığım pek çok bitkim var,

Bitkiler, huzur, pozitif enerji ve yine balkon...

Resim
Eveet... bugün pazar. Tatil olduğuma göre, bir kaç kare fotoğraf çekmeme bir engel yok değil mi? Hava bir harika, bir bahar heyecanıyla yeni çiçeler alasım, yeni şeyler yapasım geliyor. :) Zaman o kadar çabuk geçiyor ki, yapmayı istediklerime yetişemiyorum. Gözümü açıyorum sabah, kapıyorum akşam. Yine de elimden geldiğince hızlı yaşayıp, hayallerimi ertelememeye çalışıyorum. Bugünden birkaç güzelliği paylaşarak başlayayım. :) Gazanyalarımın çiçekleri çok küçüldü, saksıdan dışarı çıkıyorlar artık. Baharda yenilemem şart oldu. Havaların serinlemesine rağmen hala su gereksinimleri çok fazla. Yeni çimlenenler öyle hızlı büyüyor ki, seneye onlar bile saksıyı bu kadar dolduracak gibi. :) Şeboylarım yaprak büyütmeye devam ediyor. Seneye süper performans bekliyorum. Bodrum papatyalarımın dayanacak gücü kalmadı artık. Kökleri saksıya öyle yayıldı ki, toprak kalmadı içinde. Birazdan duruma el atıp, yenileme işlemi yapacağım. Onlar da eskisi gibi kocaman açacaklar.  

İş yoğunluğu, stres, gerginlik, hastalık...Bitkiler hepsi için ilaç.

Resim
Uygun oldukça, balkonumdan kareleri paylaşmaya devam ediyorum. Hayatına bir yaprak olarak başlayan sukulentim, onlarca yaprak veren bir sanat eseri oldu. :) Yok yoook..ben bu sukulentleri bir başka seviyorum. :) Mini karanfillerimin katmerlileri açmaya başladı, yalınkatlardan henüz ses yok. 2.yılları. Minicik boylarına bakmayın,misler gibi kokuyorlar. Ah şu rüzgar bir müsade etse, çiçeklerim coşacak ama, her defasında uçlarından budaya budaya çiçeklerimi yoruyor. Bütün papatya türlerim tomurcukta, bakmayın bu aceleciye, kardeşlerinden erken davrandı. Bir sardunya bu kadar bonkör olur, açmadan bir günü geçmiyor. :) Bu yıl güneşin bu kadar yakacağını hesap edemedim, edip önlem alabilseydim, bütün çiçeklerim iki kat verimli olacakmış... Assolistim benim. Güllerim aynı büyüklükte açmaya başlayarak, bu yılda balkonda kalmaya hak kazandılar.

Balkon, teras ve bitkilerden haberler...

Resim
Fırsat bulmuşken hafta sonu balkonumdan çektiğim birkaç kareyi paylaşayım. Havalar soğudu, çiçekleri içeri toplamam gerekecek diyordum. Şimdi biraz daha keyfini çıkarabilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Şu güneşin ettiğine bakın, resim bile çekemiyorum, ne kadar parlak değil mi?   :)) Havalar soğuyup, fırtına başladığında, bu nisbetimi bana hatırlatırsınız. :)) Seneye neler planlıyorum neler... Şimdi kış hazırlıkları yapıyorum. Masa ve sandalyeleri hala kullandığımız için üstlerini muşamba örtüyle kapladım, kuytu bir köşede nadir de olsa kullanılmayı bekliyorlar. Hoş saksı ve balkon süsleri hazırladım. Bu yıl için geç kaldım ama seneye ortamı şenlendirecekler. Zaman zaman onları da sizinle paylaşırım, değerlendirirsiniz. :) Genel fotoğraflar da çekecektim ama, söylemesi ayıp ortalık yeni atlattığımız yağmur ve fırtınadan dolayı hayli dağınıktı, toparladıktan sonra çekerim dedim, yorulunca aklımdan çıkmış. İki balkonu da bir güzelce doldurdum,

Bitkiler, çiçekler, böcekler, balkon, teras ve mutluluk.

Resim
Çok yüksek bir katta oturuyoruz. Bulunduğu konum ve yükseklik nedeni ile rüzgardan, fırtınadan muzdaribim. Kiracı olmasak, çoktan camla kapattırmıştık, ama şu durumda bu mümkün değil. Resimlerden de farkedeceğiniz gibi, ufak tefek çözümler bulup, bitkilerime ve bize yaşam ortamı oluşturdum. Sıkça göreceğiniz, korkuluklara gerilmiş örtüler, tarafımdan sıkıca dikilmiş, rüzgar ve yağmrlara karşı kalkan vazifesi görmektedir. :) Beni tanıyanlar, bitki yetiştirmek için ne taklalar attığımı bilirler. :) Tohum çimlendirmek için biriktirdiğim yoğurt kaplarıyla oluşturduğum mandıra dekorunu, fidelerim güneş görsün diye saksıları üstüne dizdiğim ütü masasını, çiçekler kırılmasın diye tutturduğum mandalları, ... :) Cumhur Bey , hala mı gülüyorsunuz yoksa... üstünden çok zaman geçti,  akıllandım artık. :) Kıştan çıktığımızda, balkonun neresine ne koyacağımı şaşırmış vaziyetteydim. Havalar düzelene kadar, al içeri, çıkar dışarı...saksı taşımaktan kas yapmıştım artık. Raflar

Kalanchoe, Abutilon, Hüsnüyusuf, dahlia ve alımlı sukulentim

Resim
Bu yıl, çiçeklerim sıcaklardan çok etkilendi. Elimden gelen çabayı göstermeme rağmen bazı bebeklerimi kaybettim. :( Kalanchoe'lerim yaz başında çok güzellerdi. Sıcakların artması ile adeta yaprakları kavruldu. Pembe ve beyazı kaybettim, kırmızı yalınkatlarım toparlanmaya çalışıyor. Üstlerinde yağmurun izleri var, çiçekler yağmurdan etkilense de bitki için faydalı oluyor. Hali içler acısı olanlar, yoğun bakıma alındı, bu pembe güzelim hariç diğerleri kurtarıldı.  En çok üzüldüğüm kaybım da, bu güzeller güzeli Abutilon'um. Minicikti sevgili Hazel verdiğinde, çok hızlı gelişti ve çiçek açtı. Ne yazık ki sıcaktan yaprakları kavrulup kurudu, kurtaramadım. :( Şu güzelliğe bakar mısınız? biz bakmaya doyamamıştık. Çiçeği çok uzun süren mütevazi bir güzel, görüntüsü de  muhteşem, daha ne olsun. Bir sukulent olarak dayanıklı olmasını beklerdim ama ikinci yılında bize veda etti. Hüsnüyusufları çok severim. Çocukluğumun anıları saklı bu çiçeklerde... Onları kaybetmemde suçlu ben