Kalanchoe, Abutilon, Hüsnüyusuf, dahlia ve alımlı sukulentim

Bu yıl, çiçeklerim sıcaklardan çok etkilendi. Elimden gelen çabayı göstermeme rağmen bazı bebeklerimi kaybettim. :(

Kalanchoe'lerim yaz başında çok güzellerdi. Sıcakların artması ile adeta yaprakları kavruldu. Pembe ve beyazı kaybettim, kırmızı yalınkatlarım toparlanmaya çalışıyor.
Üstlerinde yağmurun izleri var, çiçekler yağmurdan etkilense de bitki için faydalı oluyor.



Hali içler acısı olanlar, yoğun bakıma alındı, bu pembe güzelim hariç diğerleri kurtarıldı.


En çok üzüldüğüm kaybım da, bu güzeller güzeli Abutilon'um. Minicikti sevgili Hazel verdiğinde, çok hızlı gelişti ve çiçek açtı. Ne yazık ki sıcaktan yaprakları kavrulup kurudu, kurtaramadım. :(


Şu güzelliğe bakar mısınız? biz bakmaya doyamamıştık.
Çiçeği çok uzun süren mütevazi bir güzel, görüntüsü de  muhteşem, daha ne olsun. Bir sukulent olarak dayanıklı olmasını beklerdim ama ikinci yılında bize veda etti.
Hüsnüyusufları çok severim. Çocukluğumun anıları saklı bu çiçeklerde...
Onları kaybetmemde suçlu benim aslında, zamansız saksı değişimi yaptım. Gerçi  kaybetmiş sayılmam, tohumlarını almayı ihmal etmedim. :)


Emin olduğum bir şey var; Bir daha saksıda dahlia yetiştirmeyeceğim.
Rengarenk dahlialardan geriye kalan bu nazlı kız, o da çok neşesiz.
Yaz boyu kırmızı örümcek ve yaprak biti üzerlerinden eksik olmadı, çekici bir özellikleri var. Tek ilaç kullandığım bitkidir kendisi. Sulasam çürür, sulamasam kurur, bir ayarını tutturamadım diyebilirim.

Şimdilik kayıplarım bu kadar.
Eh o kadar kalabalık bitki nüfusuyla, bu kadar kayıp, katlanılabilir bir oran.
Zaman içinde hepsi ile ilgili, tek tek detaylı bilgiler vereceğim. Takipte kalın lütfen, yorumlarınızı esirgemeyin.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bütün bloglar açılana kadar...

Graptopetalum çiçeklenme döneminde...

18 Mart demek, gözyaşı ve gurur demek...