HAYATA TUTUN - Gıda hazırlama, bitki yetiştirme ve yaşamsal pratik bilgiler içerir

Ben kasımpatlarını çok seviyorum. Hem acı kokularını, hem de şirin şirin, rengarenk açan çiçeklerini... Tamamı açıp bittiğinde, derin bir şekilde budadığım çiçeklerim dinlenmeye geçtiler. Dinlensinler diye kenara alırken bir de ne göreyim...bu aceleci şirine hemen oradan başını uzatıp merhaba demiş. :)) Arkadaşlarına yetişememiş, tek kaldı ama, özel olduğunu da hissettirdi. Assolistim benim. :)) Kasımpatları budama ve kısagün uygulaması ile yılda iki kere keyifle açabilirler. Kısagün uygulamasını sonraki kayıtlarda detaylı anlatacağım.

Kasımpatlarımın çiçekleri zayıf da olsa açmaya devam ediyor, birkaç haftaya iyice cılızlaşırlar, güzelce budarım. Onlarda tekrar gelişmeye başlarlar. Bu iki rengin uyumuna bayılıyorum. Balkonumda ilk yılları, çok güzel gelişip açtılar. Şu anda göremiyorsunuz ama diplerinden pek çok yeni sürgün geliyor. Acaba Nur'un ve Elmalı Kurabiye'nin de dediği gibi derin saksılara ayrı ayrı dikip, büyümelerine izin mi versem. Kucaklar dolusu kasımpatı bu mevsimde beni çok mutlu ederdi. :) Balkondaki yer ihtiyacına göre baharda karar vereceğim. Saksılarına ahşap destek çubukları ile mini çitler yapacağım. Rüzgar bu hassas çiçekleri fazlaca hırpalayıp kırıyor. Onca uğraştığım formlarının bozulmasını hiç istemiyorum. Suyu çok sevdiklerini daha önce yazmıştım. Tam gün güneş görenlerin çiçekleri daha çabuk geçiyor. yarım gün güneş görenlerin çiçekleri ise daha dayanıklı oluyor. Ben pembesini de dikeceğim, kesinlikle dikeceğim. :)) Ve diğer renklerin son demleri. Baz

Krizantemlerim büyük, küçük açmaya devam ediyor. Utanmasam başlarından ayrılmayacağım. Çiçeklerin uykuya geçip, havaların soğuduğu şu günlerde ilaç gibi geliyorlar. Geçen sene kendi kendime diyordum; Öyle bir düzenleme yapmalıyım ki, yaz, ilkbahar, kış, sonbahar ...yani her mevsim balkonum çiçekli kalsın. Birileri solduğunda diğerleri açsın. Gün geçtikçe ustalığım artıkyor sanıyorum, kısmen başardım. Balkonum hiç çiçeksiz kalmadı. Bir kaç ufak değişim ve ilave ile seneye daha başarılı sonuç alacağım. Kasımpatı bildiğim en zahmetsiz çiçeklerden biri. Sulama aralıklarına dikkat ettiğiniz sürece, sizden fazla birşey istemiyor. Zararlıları yok değil ama, ben uzun zamandır onlarla bir sorun yaşamıyorum. Belki hazırda ilaç bulundurduğumu biliyorlardır. :) Geçen yıllarda sadece birkaç kez yıkayarak yaprak bitlerinden kurtulmuştum. Hiç solsunlar istemiyorum fakat her güzel şeyin bir sonu var öyle değil mi? 11 ay açsınlar diye bekledim ve be

Daha önceki kayıtlarda bu şahane çiçekten bahsetmiştim. Yazın güzel yaprakları göz doldurmuştu, şimdi de harika çiçeklerine bakmaya doyamıyoruz. Hele eşim, hergün yeni iltifatlarla şımartıyor güzellerimizi. :) Şu aralar fazla bir şey yapmıyorum onlar için. Yağmurlu havalar başladığından su ihtiyacı azaldı. Sanıyorum son bir aydır da gübre vermedim. Kuşlardan ve rüzgardan başka mutsuz eden birşey yok onları.  Kuşlar diplerindeki toprağı kaza kaza köklerini çıkarıyorlar, ben de devamlı yeni toprak takviyesi yapmak zorunda kalıyorum. Başka formüller denemedim değil, diplerini taşla doldurdum, kürdanlar diktim, uzun çubuklar koydum...saksıların görselliğini bozmak dışında pek de işe yaramadı. Onlar ziyaretten vazgeçmiyor. Ağ germek de istemiyorum, minik ayakları takılıp incinir diye, birlikte yaşamaya alıştık nasılsa. :)) Ben her hallerini çok seviyorum. Tomurcuklu, tomurcuksuz ve çiçekli... Renk çeşitlilikleri öyle güzel ki; Eflatun, kırmızı, sarı, b

Kasımpatlarını oldum olası çok severim. Çocukluğumun boylu poslu, güzel kokulu zarif çiçekleri... Kışın karların altında açarlardı, üzülürdüm seyredemiyoruz güzelliklerini, ziyan olup gidiyorlar diye. İngiltere'deydi yanılmıyorsam, cenaze çiçekleri olarak tanımlandıkları için pek sevilmezlermiş. Bana da 10 Kasım'ları hatırlatırlar. Kasım ayında Atatürk Büstü'ne koyacak çiçek bulunmazdı başka, onlardan toplar giderdik. Ben balkonumda bodur türlerini yetiştirmek zorunda kalıyorum. Malum rüzgar çok, yer dar... Senede iki kez budayıp form veriyorum. Suyu çok seviyorlar, kışa girerken granül gübre, bahar geldiğinde de 15 günde 1 kez olmak üzere sıvı gübre veriyorum. Kışın en çetin zamanlarında böyle görünüyorlardı. Altta üç resim kış aylarında çekildi. Bu yaz hepsini büyük bir saksıda topladım. Açtıktan sonra bakacağım, renkleri değişenler varsa, eksik renkleri tekrar çiçekçiden alacağım. Bu günlerde tomurcuktalar. Tomurcuk hallerini bugün çektim, yakın zamanda pa