Naneler...

Ben bu nanemi pek sevdim. Hem yaprakları süper, hem kokusu süper, hem de arsız ve dayanıklı.. eh daha ne olsun.
Geçen kış edinmiştim şeker kızımı. Çiçek açmadan önce dillere destandı, çiçeklenince formu bozuldu.
Bu tip bitkiler çiçeklenince yaprak kaybediyor. Ama yine de ben çiçekli halini de sevdim.

Bakmayın, benim çiçeklerin her biri şahaser ama kalabalık olunca, ön plana çıkamıyorlar.

Hani seçkin bir koroda çalışanların, hepsinin sesi ayrı güzeldir ama solaya çıkmadan bunu farkedemezsiniz ya, aynı mantık benim balkoda da geçerli. (nasıl da benzetme yapmışım değil mi? :)) )

Süs bitkisi olarak yetiştiriyorum ama yapraklarının alternatif tıpta kullanıldığını duymuştum.
Kokusu bildiğimiz ve yemeklerde kullandığımız nanelerden daha ağır, pek iştah açıcı değil ama yinde güzel.
Kararınca sulama yapıyorum, susuz kaldığı pek anlaşılmıyor.  Toprağına bakıyorum kurudusa sulama ihtiyacı olduğunu anlıyorum.
Sıcı gübre veriyorum 2 haftada bir kez olmak üzere. Arada granül gübreden de bir fiske nasibini alıyor.

Yarı gölge bir yerde sessiz sakin büyüyor, gelişiyor. Seneye daha büyük bir saksıyı hakediyor.