Dallar kiraz, hava sıcak...
Kiraz ağaçları ile ilgili ne kadar çok anım var. Bizim kasabanın gelirinin büyük kısmını kiraz yetiştiriciliği oluşturuyor, her yer kiraz ağacı... Eh bu durumda düşünün gerisini... Ama ben keyifli yanlarından söz edemeyeceğim bu başlıkta.

Kiraz, son derece zahmetli bir meyve. Zararlıları çok fazla, mücadelesi uzun... Sulama aralıkları ve gübreleme gibi pek çok etken, meyve kalitesini önemli ölçüde etkiler. Ben şimdi uzun uzun bakım ve yetiştiriciliği anlatmayacağım...Belki ilerde, ihtiyacı olan, bahçesini kurmak isteyen olursa, uzun uzun anlatıp yardımcı olurum.

Çocukluğumda, kasabamda kiraz toplama zamanı şenlik gibi geçerdi ve hatta şenliği de vardı zaten. Şimdilerde, tarım politikaları yüzünden işkence.
Üretim aşamasındaki masrafları ayrı dert, olgunluk zamanında toplanması ya da zamanında toplanamaması ayrı dert ama daha önemlisi pazarlama ve satışı, o külliyen ayrı dert... pazar iyice daraldı. Yetiştiriciler maliyetlerini ve emeklerini kurtarmıyor diye, yavaş yavaş üreticilikten vazgeçmeye başladı.
Keyif aldığımız, çocukluğumuzun anılarını süsleyen, o salkım salkım kiraz ağaçları, artık kimsenin yüzünü güldüremiyor. Kimi işçi ve mazot yükü altında toplanamayıp dalında kuruyup gidiyor, kimi protesto malzemesi olup, asfaltlara dökülüyor... Yakın zamanda tarım politikaları değiştirilmezse, belki de başka çareler aranmak üzere sökülecekler...
Yörenin kirazları, bugüne kadar yurt dışına ihraç ediliyordu. Geç olgunlaşıp tadı, iriliği ve sertlik ihracata derecesi uygun olduğu için.
Şimdilerde iç piyasada bile alıcısı kalmadı, alıcıların da genelde, ödemesini aylar sonra yaptığını tahmin edersiniz. Dilerim ileride farklı değerlendirme yöntemleri ve farklı pazar alanları bulma imkanı oluşur.

Kiraz, son derece zahmetli bir meyve. Zararlıları çok fazla, mücadelesi uzun... Sulama aralıkları ve gübreleme gibi pek çok etken, meyve kalitesini önemli ölçüde etkiler. Ben şimdi uzun uzun bakım ve yetiştiriciliği anlatmayacağım...Belki ilerde, ihtiyacı olan, bahçesini kurmak isteyen olursa, uzun uzun anlatıp yardımcı olurum.

Çocukluğumda, kasabamda kiraz toplama zamanı şenlik gibi geçerdi ve hatta şenliği de vardı zaten. Şimdilerde, tarım politikaları yüzünden işkence.
Üretim aşamasındaki masrafları ayrı dert, olgunluk zamanında toplanması ya da zamanında toplanamaması ayrı dert ama daha önemlisi pazarlama ve satışı, o külliyen ayrı dert... pazar iyice daraldı. Yetiştiriciler maliyetlerini ve emeklerini kurtarmıyor diye, yavaş yavaş üreticilikten vazgeçmeye başladı.
Keyif aldığımız, çocukluğumuzun anılarını süsleyen, o salkım salkım kiraz ağaçları, artık kimsenin yüzünü güldüremiyor. Kimi işçi ve mazot yükü altında toplanamayıp dalında kuruyup gidiyor, kimi protesto malzemesi olup, asfaltlara dökülüyor... Yakın zamanda tarım politikaları değiştirilmezse, belki de başka çareler aranmak üzere sökülecekler...
Yörenin kirazları, bugüne kadar yurt dışına ihraç ediliyordu. Geç olgunlaşıp tadı, iriliği ve sertlik ihracata derecesi uygun olduğu için.
Şimdilerde iç piyasada bile alıcısı kalmadı, alıcıların da genelde, ödemesini aylar sonra yaptığını tahmin edersiniz. Dilerim ileride farklı değerlendirme yöntemleri ve farklı pazar alanları bulma imkanı oluşur.
Kirazın hiç görmediğiniz onlarca çeşidinin yetiştiren kasabamda, keyifli gülücükler ve mutlu pozlar, sadece resimlerde kaldı.
Pek çok tarım ürünümüzün üretimin azalması, hayvancılığın büyük çapta bırakılması hep bu sebeplere dayanıyor işte.
Ne kadar karamsar yazdım değil mi? ama ne yapayım, artık kiraz da bana tarımın çöküşünü anımsatıyor...
Pek çok tarım ürünümüzün üretimin azalması, hayvancılığın büyük çapta bırakılması hep bu sebeplere dayanıyor işte.
Ne kadar karamsar yazdım değil mi? ama ne yapayım, artık kiraz da bana tarımın çöküşünü anımsatıyor...
Yorumlar