Yaprak biti mücadelesi en kolay zararlı.

Bitki zararlılarıyla ilgili bir başlık açmamıştım. Neden mi? Uzun zamandır, bitkilerimde zararlılara rastlamadığım için sanıyorum. :))  Emine Hanım yaprak bitlerinden dert yanınca, açmam gerektiğini farkettim.














Ben dışarıdan çiçek aldığımda, önce güzelce yıkarım. Yerine alıştığında da, eğer riskli bir durum gözlemlediysem uygun ilaçlarla spreyledikten sonra, saksısını ve toprağını değiştirip, yeni yerine koyarım. Böylece dışardan bitki zararlısı taşınmasını engellemiş oluyorum.

Bu kadarı her zaman yeterli olmuyor tabi, bir şekilde kalan veya taşınan yumurtalar olabiliyor ve erken müdahale yapılmazsa, bütün bitkilere zarar verebiliyor.





















Ben önce yaprak bitlerine zaman ayırmak istedim, malum en sık rastlanan ve bize "ya sabır" çektiren zararlılardır kendileri. Çok fazla türleri var. Popülasyonları da hat safhada...

Öncelikler bitkilerimi mümkün oldukça sık kontrol etmeye çalışıyorum, geç kaldığımda mücadele zorlaşıyor.

Bitlendiğini gördüğüm bitkimi, eğer taşıyabileceğim ölçülerdeyse, suyun altına sokup, dikkatlice yıkıyorum.
 
Bunu en az iki kez, kısa zaman aralıklarıyla yapmam gerekebiliyor, ama üşenmeden yapıyorum.

Bu yöntem Afrika menekşesi gibi tüylü yapraklı bitkiler için de geçerli. Tüylü yapraklılar, yaprağına su değsin istemiyor ama çiçeği kaybetmektense, birkaç yaprak lekesine razı olabiliyorsunuz, gerçi direkt güneş görmediği sürece leke olasılığı pek olmuyor. Islattıktan sonra, yapraklarının hızlı kurumasını sağlayıp, toprağındaki fazla suyun iyi direne edildiğinden emin olun ve lütfen, bitkiler çiçekteyken, çok kötü durumda değillerse bu tür müdahalelerden uzak durun.

Bitkinizin harcı ıslaksa, dinlenme dönemindeyse, çiçekteyse ya da narin dal yapısına sahipse, elle ya da  ev yapımı ilaçlarla müdahale ederek de, bu zararlıdan çok hızlı kurtulabilirsiniz. bu konuya sonra daha detaylı değineceğim ama altta birkaç tüyo verebilirim.

Zararlı popülasyonu artmışsa, doğal yöntemler işe yaramıyor, tecrübe ile sabittir. Bu durumda, kimyasal yollara başvuruyorum. Kulağa hoş gelmese de, bu gibi durumlarda kullandığım birkaç zehir var maalesef. Meyve, sebze değilse ve evde yaramaz çocuklarınız da yoksa, tek seferde hızlı kurtulabiliyorsunuz ama bu son çare elbette.


Kullandığım ev yapımı tariflerden birini vereyim mesela; 1 lt suya 2 çorba kaşığı arapsabunu eritin içine 2 kaşık sıvı yağ koyun, 3 diş sarımsağı da ezin karışıma ekleyin ve süzün. Spreyleme yapan bir şişe ile bitkilerinize püskürtün. Sarımsak konmasa da oluyor ama kokusu böcekleri kaçıran bir etkiye sahip. Bu tarifi Sayın Mine Pakkaner'den öğrenmiştim. Daha fazla bilgiye buradan da ulaşabilirsiniz; http://www.agaclar.net/ Zaman içinde, kendi geliştirdiğim uygulamalar ve deneme yanılma yöntemlerine de yer vereceğim.

Daha önce Neemazal gibi organik ilaçlardan da denedim fakat zararlı popülasyonu arttığında, onlar da kesin çözüm olmuyor ve mücadelenin kısa aralıklarla devamı gerekiyor, bu nedenle bitkilerinizi sürekli kontrol edip, sorun büyümeden müdahale etmenizi öneririm. Aslında bu konuyu ileride daha ayrıntılı açabilirim.

Balkonumda, zararlıların doğal mücadelecilerine de sıkça rastlıyorum, bu da beni mutlu ediyor. Özellikle uğur böcekleri ve zar kanatlı kahraman savaşçılarımı görünce nasıl izzet-i ikramda bulunacağımı şaşırıyorum. :)

Aslında mücadeleyi onlara bıraksak, onlar ne yapmaları gerektiğini iyi biliyor.




















İnanın, bahçede olsa, zararlılarla mücadele çok daha kolay oluyor. çünkü doğal bir denge var.
Dost böceklerimiz, dost bitkilerimiz, kardeş bitkilerimiz...Hepsi zincirleme döngüyü koruyor ve zincirin birer parçası oluyor.




















Bir de önemli bir hatırlatma yapayım; Eğer ortalıkta karınca görüyorsanız, mutlaka çiçeklerinizi kontrol edin. Bir yerlere yaprak biti taşımış olabilirler. 
Malum karıncalar ve yaprak bitleri ortaklaşa çalışıyorlar. Bitler bitkilerinizi seviyor, karıncalar da bitlerin salgılarını ...

Şimdilik aklıma gelen bunlar, aklıma geldikçe paylaşırım.

Resimlerini çekebileceğim bitlerim yoktu ama fikriniz olsun diye dost sitelerden birkaç resim ekledim. :)

Yorumlar

Filiz dedi ki…
merhaba,geçen sen bu yaprak bitleri yüzünden bir lalemi kaybetmiş ve çok üzülmüştüm.çok faydalı bir paylaşım oldu benim için..teşekkürler..blogunuzu hemen izlemeye aldım
bana da beklerim:9
filizinevi.blogspot
sevgiler
Ülker dedi ki…
Hoşgeldiniz Filiz Hanım.
Faydalı olabildiğime çok sevindim.
Teşekkür ederim.
Hemen ziyaretinize geliyorum, kahvemi hazır edin. :))
NuR dedi ki…
Ahhh,ahhhh... Bitkilerle uğraşıp, zararlılarla tanışmayanımız yokdur:( Terasımda ki, beyaz sinek istilasını asla unutamam. Ev yapımı ilaçlarla mücadeleye devam etme, kararlılığım neticesinde kaç saksı bitkimin telef olduğunu üzülerek hatırlıyorum. Sorunumu zehirli ilaç kullanarak çözmüştüm:(
Ülker dedi ki…
Yakın şahidiyim Nur'um. Zamanında az harap olmadık. :)
Bu da gösteriyor ki; "Erken müdahale hayat kurtarır." :))

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bütün bloglar açılana kadar...

Graptopetalum çiçeklenme döneminde...

18 Mart demek, gözyaşı ve gurur demek...