Zıpçıktılarım Tekrar Açıyor...
Zıpçıktılarım üçüncü kez çıkıyor, ay pardon, açıyor :))
Bu defa gerçekten zıp diye çıktılar, ben sabah farkettiğimde açmış bu hallerini yakaladım.
Daha önceden çıkarken dikkat edip, tomurcuk anlarını yakalayabiliyordum.
Pembe zıpçıktılarımın üç kez açmasına rağmen, beyaz zıpçıktılarım sadece bir kez açıyor.
Müthiş birer su içiciler. Ne kadar çok sularsanız, o kadar çok açıyorlar.
Ben bu özelliklerini yağmur sonrası coştuklarında farkettim. Normal şartlarda soğanlı bitkilerin aşırı sulandığında çürümesi beklenir, gördüğünüz çiçekler bu kuralı elinin tersiyle itiyor.
Mevsim kışa döndü, havalar değişiyor, yaprakları yer yer bozuluyor. Bu hafta sonu, yapraklarını temizleyip hafifçe budamayı düşünüyordum fakat, açtıklarını görünce beklemeye karar verdim.
Toprakları gübreli, yaz başında diplerini hafifçe granül gübreyle beslemiştim. Zaman zaman da sıvı gübre ile de destekliyorum.
Soğanların, saksıya sığamadıklarının farkındayım, bahara bir boy büyük bir saksıya almak zorundayım.
Aslında değişim yaparken de, pembe ve beyazları ayırsam mı diye düşünmeye başladım. Beyaz ve pembelerin açma zamanı farklı olduğu için saksı çiçeksiz kalmasın diye aynı saksıda bulunduruyordum.
Bu çiçeğimin de yapraklarını çok beğeniyorum, özellikle beyaz olanının. Formu zarif bir şekilde saksıyı dolduruyor. Süslü saksı onun da hakkı. :))
Bütün gün tam güneş alan bir yerde duruyor. İç mekana sadece aşırı soğuk havalarda alıyorum. Bahçelerde dikili olanlar kışın soğuna dayanıyor, fakat saksıda olduğu için ben içeri almak zorunda kalıyorum.
Bu defa gerçekten zıp diye çıktılar, ben sabah farkettiğimde açmış bu hallerini yakaladım.
Daha önceden çıkarken dikkat edip, tomurcuk anlarını yakalayabiliyordum.
Pembe zıpçıktılarımın üç kez açmasına rağmen, beyaz zıpçıktılarım sadece bir kez açıyor.
Müthiş birer su içiciler. Ne kadar çok sularsanız, o kadar çok açıyorlar.
Ben bu özelliklerini yağmur sonrası coştuklarında farkettim. Normal şartlarda soğanlı bitkilerin aşırı sulandığında çürümesi beklenir, gördüğünüz çiçekler bu kuralı elinin tersiyle itiyor.
Mevsim kışa döndü, havalar değişiyor, yaprakları yer yer bozuluyor. Bu hafta sonu, yapraklarını temizleyip hafifçe budamayı düşünüyordum fakat, açtıklarını görünce beklemeye karar verdim.
Toprakları gübreli, yaz başında diplerini hafifçe granül gübreyle beslemiştim. Zaman zaman da sıvı gübre ile de destekliyorum.
Soğanların, saksıya sığamadıklarının farkındayım, bahara bir boy büyük bir saksıya almak zorundayım.
Aslında değişim yaparken de, pembe ve beyazları ayırsam mı diye düşünmeye başladım. Beyaz ve pembelerin açma zamanı farklı olduğu için saksı çiçeksiz kalmasın diye aynı saksıda bulunduruyordum.
Bu çiçeğimin de yapraklarını çok beğeniyorum, özellikle beyaz olanının. Formu zarif bir şekilde saksıyı dolduruyor. Süslü saksı onun da hakkı. :))
Bütün gün tam güneş alan bir yerde duruyor. İç mekana sadece aşırı soğuk havalarda alıyorum. Bahçelerde dikili olanlar kışın soğuna dayanıyor, fakat saksıda olduğu için ben içeri almak zorunda kalıyorum.
Yorumlar
geçen sene koca bir saksı çürüdü ,herhalde bundandır.Bir arkadaşım sağolsun bir saksıya benim için 3-4 tane dikmiş.İnşallah çoğalırlar.