Kayıtlar

1 Kilo ezilmiş şeftaliden beş kişilik meyve suyu ve pestil yaptım.

Resim
  Geç kaldım ama benim gibi karıncaların kilerini doldurması için ilham olacak harika bir paylaşımla geldim. :) Malum İzmir'de havalar aşırı derecede ısındı, artan sıcaklık ve fiyatlarla pazar alışverişi çileye dönüştü.  Lafı fazla uzatmayayım, biz şeftaliyi yumuşak ve sulu severiz ama yazın eve gelene kadar şeftalilerin suyu çıkıyor. Bir kilo şeftalinin ailecek sağlamlarını yedikten sonra, geriye elimize bile alamayacağımız derecede ezilenleri 1 kilo kadar şeftali kalmış atacak mıyım, tabi ki hayır.  Her zaman ve her koşulda uyguladığım yönteme geçelim; Yaklaşık 1 Kilogram ezik şeftali Yarım bardak kadar toz şeker (Şeftalinizin tadına ve damak zevkinize göre ayarlayın) Hazırlanışı: Şeftalilerin çekirdeklerini çıkarıp parçalara ayırarak uygun bir tencereye alıp üstünü kapatacak kadar temiz su doldurup kaynamaya alın. Meyveler iyice yumuşayana kadar kaynatıp ocağın altını kapatın ve 1 saat kadar dinlendirin. Başka bir tencerenin üstüne süzgeç ya da kevgir koyup ince temiz bir tülbe
Resim
  Bahar kendini göstermeye, cemreler düşmeye başladı, vakti geliyorken size birkaç tane baharda hazırlayabileceğiniz gıda bilgileri vermek istedim. Malum, İzmir sıcak bir şehir ve baharı ilk karşılayan da biz oluyoruz. Geçen yıl, bahçedeki menekşeler ilk açmaya başladıklarında bir miktar toplayıp mor menekşe şurubu, sonraki açanlardan da bir parti denemelik mor menekşe reçeli yapmıştım. Sizlerle paylaşacağımı düşünmediğim için, çevremdekiler için birkaç kare amatör fotoğraf çekmiştim ama bunlar bile size fikir verecektir. Sabah erken saatte, aroma ve kokuları içlerinde saklıyken bulabildiğimiz kadar mor menekşe toplamaya çalıştık, Saplarını kibarca temizledim, aslında yeşil kısımlarını da temizlesem iyi olurdu fakat elimdeki çiçek miktarı çok az olduğu için bunu yapmadım. Kapağı sıkı kapanan ve çiçek miktarına uygun bir kavanoz seçip, yine çiçek miktarına uygun olarak küçük leblebi tanesi kadar limon tuzu ve üstüne kaplayacak kadar temiz içme suyu döküp güneşi iyi alan bir yere koydum.

Baharı beklerken...!

Resim
Şu aralar başım kalabalık, aldığım freelance işler, sosyal medyada var olma girişimlerim, biriktirdiğim el emeği işleri satma girişimlerim... Bahar geliyor artık, şu koku hasarım da bir düzelse, sizinle ne şuruplar, ne esanslar, ne reçeller, ne sirkeler yapacağız... Hatta biraz menekşe şurubu yapmıştım, sonraki postta araya sıkıştırıvereyim, ufaktan bir fikriniz olsun. :)

Covit nasıl başladı...

Resim
Pandemi başladığından beri; Maske, mesafe, hijyen, beslenme, takviye...Diye diye, nezle bile olmadan yılı tamamladık diye seviniyorduk ki, iki ay önce bizi de yakaladı. Bizim gibi konsere, sinemaya, yemeğe çıkmamış, 3 yıldır AVM yüzü görmemiş, ev oturmasına dahi gitmemiş, evine de kimseler gelmemiş bir aileyi bile buldu...Neymiş, boşuna kaçmış, boşuna korkmuşuz. Efendim, nasıl anladığımızı ve ne yaptığımızı küçücük özet geçeyim, belki hala aranızda hiç olmamış ve merak edenler vardır. Bir öğlen vakti, yemek yaparken soğanın hiç kokmadığını farkettim, nasıl olur, yeni kesmiştim? Gittim bir diş de sarmısak soydum, aman allahım, o da kokmuyor...Koşup avucuma kolonya döktüm, yok, o da kokmuyor...Ve sonra oda parfümleri, deodorantlar...Hayır, hiç biri zerre kokmuyordu. Hııım...Demek ki böyle başlıyor dedim ve eşimi arayıp anlattım, pozitifsek kimsenin günahını almayalım dedik, işten apar topar geldi ve test yaptırdık, başladık beklemeye... Birkaç saat sonra eşimin telef

Pandemi sonrası yeni dünya !

Resim
Diyorum; Pandemi öncesine geri dönsek... Biribirimize neşeyle selam versek, çat kapı arkadaşlarımız çaya gelse, biz komşuya bir tabak kekle gitsek...Parkta korkmadan oynayan çocuklar olsa, içlerine karışsak... Hapşuran birine tereddütsüz, "Çok yaşa" diyebilsek... Coşkulu kalabalıkların içine dalsak, anı paylaşsak... En önemlisi de özgürce nefes alsak, gözlerimizi keyifle kapatıp, hayatın kokusunu içimize çeksek, yaşadığımızı hissetsek...Gelecek kaygılarımız, kaybetme duygularımız olmasa... Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak, bunun hepimiz farkındayız ama kabullenip yolumuza devam etmeli ve yeni dünya düzenine ayak uydurmalıyız. Yaşamanın birinci kuralı, adapte olmaktır, ben öyle yapıyorum. Talihsiz birkaç yıl geçirdik evet ama, belki farkındalık için gerekliydi, kendimize çeki düzen vermemiz için bir uyarıydı...Ben, şahsen süreç devam ederken dersimi aldım. Mesela; Eskisi gibi sosyal medya haberlerini takip edip, elimden gelmeyen şeyler için üzülmüyorum. Tek başıma da ç

Zaman hızlı geçiyor...

Resim
Uzuun bir aradan sonra, kürkçü dükkanına geri dönmeye karar verdim. Eminim bu kararım size de bana da iyi gelecek. Son görüştüğümüzden beri hayatımda çok şey değişti. Önce güzel şeyleri sıralayayım; İstediğim rüzgarsız güneşli evi aldım, çok sevdiğim bitkilere çook yakın olabileceğim harika bir işte çalıştım...Ve en önemlisi, bir bebeğimiz oldu. Dört yıldır artık üç kişiyiz ve hatta kedimizle birlikte dört kişiyiz. Bu yıllara acılar da sığdırdık, düştük kalktık...Daha travmasını atlatamadığım anneciğimi kaybettim        mesela, öncesinde kayınpederimi kaybetmiştik, çok sevdiğim işimi kaybettim, pandemi dönemine          girdik sosyal hayatımızı kaybettik... Sevindik, üzüldük ama dimdik hayatta kaldık ve aynı çizgimizde de devam ediyoruz. Artık daha            güçlü, daha savaşçı, daha azimli, daha hazırlıklıyız.          Anneciğimi kaybettikten bir yıl sonra, onun elleriyle yaptığı salçalar, tarhanalar, kurular, reçeller, turşular...bittiğinde, kendi kızım ve ailem için, artık onun eli

Şebboy (Mathiola)

Resim
Beşinci yıllarına girdiler, artık yenilemenin vakti geldi... Bugüne kadar şebboy yetiştirmediyseniz, bugünden sonra tohum ya da bahara fidesini mutlaka edinin. Bahçeniz varsa geleneksel boylu, saksıda yetiştirecekseniz bodur hibrit türlerini tercih edebilirsiniz. Eğer balkon, teras ya da bahçe gibi açık alanınız yoksa, sadece resimlerine bakarak hayal kurabilirsiniz, zira bu muhteşem bitki, iç mekanda mutlu olamaz.  Suyu, güneşi, açık havayı çok seven şeboy, yumuşak iklimlerde yıl boyunca çiçeklerini göstermeye devam edebiliyor. Besin takviyesi ile çiçeklerini coşturabilir, budama ile form verebilirsiniz. Çok yıllık ve yoğun kokuludurlar. Kokuları renklerine ve türlerine göre değişebiliyor, hava sıcaklığına ve günün belli saatlerine göre de koku yoğunlukları değişebiliyor. Benim gibi bitkilerden enerji alıyor ve baktıkça mutlu oluyorsanız, listenizin dış mekan listesine gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz.